Anneler günüymüş.....

7 Mayıs Cuma. Okulun bitimi için son 2 ders kaldı. Mekan bilgisayar sınıfı kızlar anneler günü için birbirlerine heyecanla ne alacakları için konuşuyorlar. Farkında olmadan bu sorudan bana da yöneldi biraz şaşırdım , çünkü anneler gününde anneme hiçbir şey almayacaktım.Hiç bir zamanda almadım.Ne "Anneler günü" nede "Sevgililer günü" gibi saçmalılıklar beni sıkıyor.Hiçbiri bir Müslüman mantığına uymuyor çünkü "Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o ondandır."yada şunu söylemeliyim Peygamber efendimizin bu olaylar ilgili bir çok hadisi de var...Arkadaşlara almayacağımı söylediğimde biraz şaşırdılar" Neden anneni sevmiyor musun gibi sorular" Ben bu sorulara aldırmadan -Siz neden hediye alıyorsunuz? Sorusuna;

-Hediyeleşmek sevapta ondan.

-Peki neden mayısın 2.haftası pazar günü

-eee anneler günü annemizi seviyoruz falan

Özünde Müslümanlar kızlar ama böyle şeylerin Hristiyanlığa veyahut Yahudiliğe benzemeye çalışmak olduğunu biliyorlar mı bilmiyorum ama bu kişileri yetiştirenlerde bu olayların farkından mı acaba sorsan biz Müslümansız derler.......

Tabi hediyeleşmenize diyecek bir sözüm yok amenna lütfen bu günlerde bazı özentilere kapılarak bu hareketlerden kaçınalım..Şunu da söylemeliyim ki bu olayı ballandıra ballandıra sırf görüş havasında yapanlarda, çocuğu olamayanları veya ölenleri ,çocukları tarafından huzur evine bırakılanları ve de annesi olmayanları bir düşünün derim.

İlk aklıma Gelen....(Sınavlarda 1-2 soru olsun işe yarıyor..günümüzdede 1-2 sruylada 1000-2000 kişi geçildiğine göre)

Ders edebiyat günlerden cuma ve sabah 2.ders Kadir hoca yazılı yapıyor..xD

  Akşam konuları tekrar etmiş olsamda yetmiyor...Ama ilk soru karacaoğlanın bir şiiri ve türünü soruyor...Elim semai yazıyor..Yazılı boyunca arka sıramdakini ebubekir zannedip Samet arkadaşımın kağıdında murabba yazıyordu...Tereddüt ettim..Sildim..Son 2 dakika kopya arıyorum .Kadir hoca sinirle herkesin kağıdını toplarken son anda semai yazıyorum..."Atın ölümü arpadan olsun cinsinden"Yazılı sonunda duduguma göre cevap semaimiş...ben bu teoremi pek takmazdım ama doğruymuş..Tavsiye ederim...

Siyah Bulutlar

Bir bulut kaplar şehri (u)mutsuz insanların sokağa çıkmasıyla,anlamazsın anlatılanı bu şehirde.

Her gökyüzüne baktığında ilk karanlık gelir ,aydınlığın ne olduğunu hatırlamaya çalıştığın anda aklına.

Karanlık bu şehirde yaşama umudunu yitirir insan gözünü açtığı anda sabah 6'da (u)mutlusuzluk duygularını atmak için dışarıya ,mürekkep kokullu gazeteyi alırken 17'lik deli kanlı aşkım diyor elindeki avrupalı cihazından birine kime dediğini bilmesede.Karikatürdeki soytarının kralına savaşlarını canlandırırken...


Bu karanlık şehirde umutsuz insanlar... 

Facebook 10-13 Nisan protesto....

  Facebook ta İslam dinine ,islam  dinin büyüklerine ,ve islam dinine inanlara küfreden bir çok gruba rastlamışsınızdır , yada şunu söylemeliyim bir çok dine insanların görüşüne küfreden bir çok grub var.Bu grublardan islam dinine küfreden bir çok grubu Fatih İkinci başta olmak üzere İslam dinine inanlar bir çok şikayete ve bu şikayetlere deliller göstererek Facebookun bu grubları kapatmamasına ve Facebookun Türk yöneticilerinin de hiçbir harekete geçmemesine aşırı bir tepki göstererek 10-13 Nisan aralıgında Facebook u protesto etmeyi amaçlamışlardır.Baştaki felsefe Chip onlıne araştırmalarına göre de Facebook ta 18 milyondan fazla Türk varken ve bu kişiler üzerinden para kazanılırken neden bu kişilerin inançlarına saygı duymayan yada küfreden grubları kapatmamasıydı.Protesto şu andada sürüyor.Fakat bunu fırsat bilen kendilerine özgür düşüncecileriz veya laikciyiz dedikleri kişiler bu protestoya karşın 10-13 Nisan arası ateizim bayramı ilan ediyorlar.Yani kitlesel çarpım gibi bir durum yaratmaya çalışıyorlar.13 Nisandan sonra bu protestoya katılanları cevabı ne olur açıkcası bekliyorum.

Daha önceki grublar yazımda da belirtmiştim ama şimdi de söylüyorum İslam dinine küfreden birisin profilinde müslüman yazıyordu. Anlamış değilim..yada aklıma ilk geleni söyleyim kendilerini internette çok özgür hissetiklerinden olabilir.

SON

Her yolun sonu vardır. Bazen kısa bir aşkta son bulur. Bazen ölüm vardır bu yolun sonunda. İnanmadığın bir şeye inanmak, inanmadığın için bir sondur. Kabul etmediğini kabul etiğinde son bulur kabul etmeme duygun, Her yokuşun bitişidir çıkışının sonu, inişinin başlangıcı gibi.


Bir çok şeyden ırak ,kitaplarla vakit geçirme imkanım var oldukça teknolojinin nimetlerinden faydalanmak gelince aklıma Onla tanıştım..Aşkın rüzgarında sokakta çarpışmaya benzer mi bilmiyorum,ama benim sonumun başlangıcı biraz farklı galiba.Biraz aptalca olacak lakin onu tanımadan 2 saat önce sokakta arkadaşlarla dolaşırken aşkın ne kadar saçma olduğunu hatta aşık olanları hiç anlamadığımı da söyleye bilirim.Onunla tanıştığım zaman akreple yelkovanın ivmelerindeki artışı hiç hesaplayamadım 4 saniye 4 dakika 4 saat 4 gün 4 hafta 4 yıl 4asır.Bilmiyorum hangisi geçti.Onunla geçirdiğim saniyeler ruhumun gaz taneciklerine ayrılması gibi.özgürce dağıla bilen.onun gözlerine baktığımda gerçek hipnozu yaşabiliyorum .vaktin nasıl geçtiğini anlayamıyorum..tekrar bir sona gelene kadar.Bilmiyorum ama anlıyorum ben kaçtım geç bir sondan korktum yada sonu unutmaktan acıyı hatırlamaktan .onundan uzaklaşırken ona bağlanmak onun adını haykırmaktan korkuyorum….

Disiplinsiz disiplin. Olmak

Değişik bir gün, değişik bir gece Ah bir ataş ver de cigaramı yakayım havasında baharın ilk adımlarında arkadaşlarla koyu bir sohbet ederken içimizden bir kız arkadaşın değişik bir nedenle disiplin cezası aldığı sözü geçti, galiba erkek arkadaşı olduğu şüphesi ile uyarı cezasını almış… Disiplin kurulundaki saygın kişiler böyle bir kanaat ta bulunup uyarı cezası ile arkadaşın devlet memuru olmasını engellemişler bir bakıma… Düşünmeye gerek kalmadın eskiden ikamet ettiğim cam kenarı kalorifer yanı bir nevi sınıfta dert mekânı birazda kral mekânı olarak bilinen sıramın olduğu sınıfım geldi aklıma. Öğretmen ağlatmak, öğretmene saygısızlıkta bulunmak, dersin akışını ciddi bir şekilde engellemek, sınıfta bir kız ve erkeğin maksimum samimi sınırını geçmiş samimilikler, arkadaşını ciddi bir şekilde darp etmek yani anlayacağınız birçok disiplin kurallarına aykırı bir durum varken hatta bu konular disiplin kuruluna da birçok kez intikal etmişken o sınıftaki kişilerin neden disiplin cezasını almadığını çok merak ediyorum. Okulda disiplin yok demeyin arkadaşımın belli belirsiz bir konuda uyarı cezası aldığı bir okulda nasıl olurda disiplin olmaz.


Bu cevabı geniş çaplı düşündüm ve

1. Arkadaş okul idaresinin siyasi görüşüne biraz tersti.

2. Arkadaşın okuldaki idareciler ile arasında bir bağ kuracak bağları yoktu.

3. Arkadaş gerektiği yerde söyleceği sözü söylerdi.

Peki ya ben diye düşündüğümde. Müdür beyimiz sağ olsun sıcak bir bahar gününde öğle arasında koridorda dolaşırken;

-Bu ne hal serseri misin sen biz size serseriliğimi öğretiyoruz. ,Gömleğini düzelt…

Bir kat yukarıda kızlar erkeklerle sarmaş dolaş dolaşırken, lavabolarda duman altı sigara içilirken, birileri okul duvarlarına idarecileri rencide edecek yazılar yazarken bunu derdi benle nedir diye uzun uzun düşünmem gerek. Ya karşıt görüşüm, ya beni kollayacak birinin olmaması, yâda özlük haklarımı bildiğim için anlayamıyorum…

Kısacası disiplinsiz olmak bazen disiplin gerektirmez bazen de disiplinli olmak disiplin çağrısını artırır…

Siz siz olun özlük haklarınızı, öğrenci haklarınızı çok iyi bilin emin olun ne bir uyarı cezası nede bir tasdikname yıldırır sizi… Siz kendinizi savunduktan sonra…

Sağlıcakla kalın… Eğitimde eşitlik için omuz omuza

Gruplar ah…Gruplar…..

Sosyal bir paylaşım sitesi olan Facebook’ ta gruplar tehlike saçıyor…..Bir çok Pkk’lı veya başka bir örgüte kayıt olan kişilerin açtığı gruplara facebook üyemiz kayıt olduğu zaman bir çok propaganda veya örgüt suçundan emniyet güçleri tarafından sorgu altına alınması olası bir durumdur..Şunu da söylemek gerekirse Pkk ya karşıt olan bir grup pkklılar tarafından da açıla biliyor…

Facebook’un bu duruma karşı önlemleri var tabi…Şikayet butonu facebooka yardımcı olmamızı sağlıyor…Gerçektende işe yarıyor.

Tabi şunu da eklemek gerekli tanımadığımız kişileri eklemekte bu grublar kadar tehlikeli…



Aslında gülmemi sağlayan bir durum var……..

Facebook ta üye avcıları. ismine kim bakmış ,resmine kim tıklamış,seni kim engellemiş-silmiş-takip ediyor…..sayamayacağımız kadar çoklar…Hadi diyelim grubu kuran vatandaş kurmuşta bu grubların neden 1 milyondan , 90 binden fazla üyesi var anlamıyorum..?

Benim de bir arkadaş davetinde rastladığım bu olayda grubun bir uygulama çalıştıracağını söylüyor..aslında hepsinde aynı numara ;

1. Gruba üye ol.

2. Tüm arkadaş listeni davet et

3. Daveti gönderdikten sonra uygulama açılacak…..,



Denedim denemedin değil çünkü nasıl olurda bir grup uygulama açar diye merak ettim…Daha önce bir çok grup kurdum ve bunlarda uygulama açacak bir durum söz konusu olmadığını düşünüyordum…Düşüncemde de haklı çıktım…



Ağlanacak halimize güldüğümüz vakitte işte bu nasıl olurda Türkiye’de bu kadar internet kullanıcısı bu kadar bilinçsizce böyle saçmalıklara katılır..bırakın sizi kim engellerse engellesin,bırakın sizin resminize profilinize kim bakarsa baksın bırakın sizi kim silerse silsin....Sizi silmeyen engellemeyenlerle beraber olun yeterli olacağını zannediyorum…..

sömestri

2010 un sömestri tatili biterken belki de hayatımızın bir 15 günü gitmiştir... Karnem sağ olsun kötü gelince bende arkadaş listemi gözden geçirmeye karar verdim aslında… İlk olarak Renç olarak Sami (Sami kimlikteki ismim) yi daha sonrada diğer tüm arkadaşları teker teker gözden geçirmek en doğrusu… Çünkü onlar bana hata yaptırır… İlk önce kim derseniz en yakınımdan başlayarak teker teker kimin bana daha çok zararlı olduğunu gözden geçirmek bence en doğrusu… Ama başta da şunu belirtmeliyim ki ilk yarıyılda değerini bilmedik arkadaşlarımın beni bazen zor durumdan kurtardıklarını gördüm ve en yakınımdakinden bile bana daha çok değer verdiklerini geç de olsa anlaya bildim… Sonuç olarak doğru yola götürende arkadaştır, yanlış yolda öldürende arkadaştır ve en zor anında beş kuruşa satanda arkadaştır…




Bu dönemin genelinde kütüphanede olmayı düşünüyorum… Hiç kimseye kötülük yapamayacağım yerdir beklide orası… Ne kadar uzak durursan o kadar güvende olacaksın… En sevdiğin dostun bile olsa. Kendin için… Belki de değerli okurum ikinci yarıyıl bitmeden öncede yazarım… O en çok sevdiğim şiirleri onun üzerine yazdığım defterimi alarak. Kütüphanede en sevdiğim köşede en son rafların ortasında kalorifer peteğinin yanındaki sandalyeye oturarak ve bu şehrin çatılarına bakarak son notları yazarak…







Herkese yaşamında başarılar…

Hacker Olmak.................

Hacker olmak
Bugünlerde her forum sitesine girdiğimizde hepimizin yada bir çoğumuzun gözüne çarpan bir şey var oda “hacker” kelimesi olsa gerek…..Genellikle gençlerde görülen bu düşünce hapis , büyük bir miktar para cezası yada intihara kadar gide biliyor.Hacker olmak isteyen arkadaşlara bir tavsiyem var ilk önce google (genellikle kullanılan arama motoru )a “msn hackleme”-“şifre çalma”-“fake mail ” diye en çok kullanılan kelimeleri girmesinler kendi tarafımdan denenmiş ve %99.9 u virüslü çıkmıştır hepsi…Ve size şunu da söylerim hiçbir hacker bildiğini başka bir kişiyle paylaşmaz……
Ben hacker oldum ANNE! Diyen yani arkadaşları içinde kendini büyük görme, arkadaş gruplarına girme kendisine kötülük yapan arkadaşından intikam alma gibi daha sayılacak birçok nedenle araştırılan veya girilmeye çalışan okulsuz meslek diye biliriz hackerliğe…
Kimisi bilişim suçu olduğunun farkında bile değildir bunun aslında ama küçük bir hatasında yakalanacağını ve para yada hapis cezası ile karşılaşacağını düşünmeden yola çıkarlar……..

Hacker Kimdir ???
Gerçek kimlikleri hakkında çok fazla veri olmasa da genel olarak bilgisayarlar üzerinde kazandıkları bilgi ve becerilerini ağ yapılarına, web sitelerine ve şahıs bilgisayarlarına saldırmak için kullanan kişilere Hacker diyoruz. Yani bir başka deyişle Hacker, bilişim aleminde kanunsuz faaliyetler gösteren ileri düzey kullanıcıları tanımlamakta kullanılan bir terim. Hacker’ların amaçları için de kesin şeyler söylemek zor. Yani bir kısım Hacker grupları sistemlere sızmak ya da bilgisayarlara zarar vermek için maddi çıkarları önemsemezken, bazı Hacker’lar
sadece paraya çevirebilecekleri türden kişisel veri veya sanayi prototipleri üzerine
yoğunlaşırlar. Bazı Hacker’larsa sadece sanal alemde ün yapmak ya da nam salmak için saldırı ve eylemlerde bulunuyorlar. Zaten adı bilinen Hacker ya da Hacker gruplarının fun siteleri de oluşmuş durumda. Ancak
bazı Hacker’lar da var ki, tek amaçları bilgi ve becerilerini sistemlerin “güvende
kalması” için kullanmayı tercih ediyorlar., Beyaz Şapkalı ya da sistem güvenliği uzmanı olarak adlandırabileceğimiz bu kişiler güvenlik ekiplerinin de en büyük yardımcısı

Hacker türleri
Hacker’lar amaçlarına göre belli başlı gruplara ayrılırlar. Bu sınıflamayı her ne kadar biz yapsak da Hacker’ın ait olmak istediği cephe değişken olabilir. Yani bir
dönemin kötü kalpli Hacker’ları şimdilerin Beyaz Şapkalı’larına dönüşebilir. Bunun
en büyük örneği Kevin Mitnick.

Beyaz Şapkalılar: Bilişim alanındaki uzmanlığını iyi amaçlar için kullanan
Hacker’lara Beyaz Şapkalı’lar deniyor. Beyaz Şapkalı’lar kimi zaman amatör
olarak (yani açık bulma ve açık sahibini uyarma işlemini ücretsiz yaparak) kimi
zaman da bir fiil şirketlerde güvenlik uzmanı olarak (yani profesyonel olarak) ağ
yapılarının ve websitelerinin açıklarını bulup kapatırlar.
Siyah Şapkalılar: Beyaz Şapkalı’ların aksine bilgi ve becerilerini tamamen
kötü amaçları için kullanan Hacker’lara Siyah Şapkalı adı veriliyor. Bu Hacker’lar
sistemlere sızmak, verileri çalmak veya bankaların açıklarını bularak, kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak gibi yasadışı faaliyetlerde bulunan kullanıcılardır.
Gri Şapkalılar: Bu Hacker türü de Siyah
Şapkalı’lar gibi sistemlere sızıp, buldukları
açıkları kendi çıkarları doğrultusunda
kullanmayı tercih ediyorlar. Ancak bir farkla; Gri Şapkalı’ların amacı maddi
çıkar sağlamak değil, ünlü olmak. Evet, isim yapıp kendilerini göstermek için albüm yapıp klip çekmek yerine sistemlere sızıp imzalarını bırakmayı tercih ediyorlar. Ancak bu kategorideki Hacker’ların Siyah Şapkalı’ların tarafına geçmeyeceği konusunda emin olamayız. Sonuçta sisteme sızıp içeride bulduğu verileri kopyalamaktan kendisini alıkoyamayacağından emin olamazsınız.
Son olarak aslen Hacker olmayan ama amaçları Siyah ve Gri Şapkalı’larla örtüşen
bir kesimden daha bahsetmekistiyoruz; Lamer’ler. Hacker’lar kadar bilgisayar bilgisine sahip olmadan, internetteki kaynakları kullanarak edindikleri
yöntem, yazılım ve açıkları kullanarak Hacker’lık faaliyetlerinde bulunmaya çalışan sempatizanlara Lamer adını veriyoruz. Bu kesim genellikle yaşça da oldukça genç sayılan bir kesimden oluşuyor.

Jonathan James: Hacker’lık suçundan yakalanan ilk ve en genç kişi Jonathan’dır
diyebiliriz. Çünkü yakalandığında henüz 16’sındaydı ve her fırsatta eğlence için
Hacker’lık yaptığını söyleyip duruyordu. Gerçekten de eğleniyordu ama mağdur ettiği kişiler için aynı şeyi söylemek bir hayli
zor. Jonathan’ın işlediği bilişim suçlarının listesi oldukça kabarık, Amerika’daki
kamu kuruluşlarının e-posta hesaplarını ele geçirmekten tutun da, NASA’yı 1,7
milyon dolar zarara uğratmaya kadar birçok işe imza atmayı başarmış.

Adrian Lamo: Nam-ı diğer Evsiz Hacker. Bu lakabı almasının nedeni saldırılarını
internet cafe gibi halka açık yerlerden gerçekleştirmesi diyebiliriz. Gerçekleştirdiği
saldırılar arasında Microsoft ve Newyork Times gibi dişe dokunur hedeflerin
yer aldığı Adrian Lamo, aynı zamanda Yahoo, CitiGroup ve Cingular gibi dünya
devlerine de saldırılarda bulunmuş ve çeşitli cezalara çarptırılarak uslanma
yolunu seçmiş bir Hacker. Şimdilerde gazetecilik yapan Lamo, Hacker’lık defterini
tamamen kapatmışa benziyor.

Kevin Mitnick: Belki de Hacker denildiğinde adı en çok telaffuz edilen kişi Kevin
Mitnick’tir desek yalan olmaz. Çünkü kendisi FBI’ın en çok arananlar listesinde
başı çekmiş ilk Hacker olma unvanına da sahip. İşe ilk olarak otobüs sistemlerini
ücretsiz kullanmak için başlamış olan Kevin, daha sonra telefon ağlarını
sömürmüş ve işi ilerleterek FBI listelerine girmeyi başarmış. Yakalanıp cezasını
tamamladıktan sonra Siyah Şapkasını Beyaz’ıyla değiştirmeyi seçen Kevin,
şimdilerde güvenlik üzerine konferans ve danışmanlık hizmetleri veriyor.
............

Ve hala ben hacker olacagım diyorsanız size bir tavsiyem var..İlk olarak kendi e-postanız şifresini çalınız ...........

Sami RENÇ..

Hackerlar ile ilgili bilgiler pc net dergisinin eylül 2008 sayısından alınmıştır